5 Ekim 2009 Pazartesi

Lakin hayattaki her şey kötü değil a dostlar.

Üniversiteye başladım.

Garip bi yermiş tabi. Hele ki Yıldız Teknik Üniversitesi ve Makine Mühendisliği ise.

2. öğretim bir öğrenci olarak 1. öğretim derslerini alabilmiş olmak süper. Ancak Davutpaşa ve Yıldız arasında mekik dokumak berbat. Bir günüm orada, bir günüm burada zor iş. Hele ki yolda Metrobüs arızalandı mı hepten nanay. Ki geçtiğimiz günlerde başıma geldi. Yukarıdaki Metrobüs yazısına tıklarsanız bozulan aracı görebilirsiniz. Resmi ben çekmedim. Hatta o bozulan aracın ta kendisi değil. Her hakkı kimde saklıysa ona gidin.

Yahu Davutpaşa'ya gidiyorum. Bayrampaşa'da kapı kendi kendine açılıp kapanmaya başladı. Uzun süre bekledik. Adamın biri koşa koşa geldi "Orda reset tuşu var ona bas lang!" diye. "Artık kapıyı açmazsın sen de herhalde" dedim, Topkapı'da açtı. Tek kapıda sıkıntı var hani, diğerlerini açsa ölmez. Açtı. Yine bozuldu. Yine aynı terane. Cevizlibağ'a kadar arızalı arızalı gitti. Sonrasını bilmiyorum.

Okulda adam gibi bilgisayar laboratuvarının olmaması da üzücü bir gelişme. Hani öğlen, farz-ı misal dedim ki, şöyle bir ağız tadıyla FarmVille'ime bakayım, maillerimi kontrol edeyim, yahut bir blog ekleyeyim, olmaaaz! Öğrenci Bilgisayar Laboratuvarı'nda tam 9 adet PC var. Geri kalan masalarda ya sadece Phillips 105E monitör, ya da Exper Net Terminal diye bir geyik. Anlayamadım. O aletlerde de DOS kalitesinde bir görüntüyle çakma Vindoz imajı var. Hani klavyeden Başlat tuşuna basıyorum, ekranda Start yazıyor ama orada da bir hareket yok yani. Garip.

Bölümde gerçekten bir erkeğe düşen kız miktarı gramajla belirleniyor. Toplam olarak 452 kişiyiz, bunlardan sadece 24'ü kız. Erkeklerin arasında şinitsele bile farklı gözle bakan var yani, hatta simite bile! Simit yahu! Kandil simidi de değil üstelik. (gülüşmeler) Bölümün ruhunu erkenden özümsemiş arkadaşlar. Biri de Beşiktaş Rıhtım'da kadın parfümlerini yakalamaya çalışıyordu. Öyle hasret kalmış yani. Tabi o arkadaşın 2. yılıydı, üstelik 2. yılında da 1. sınıfı okuyordu.

Gerçi geçen hafta bir Temel Bilgisayar Bilimleri dersine girdik, sınıf kapasitesi tam 100 kişi. 100'ü de erkek. Havada kadın kokusu da yok yani. Salt hormon, salt ter. Top sakal, kareli gömlek kokusundan bahsetmiyorum bile.

Hmmm...

Tüm meslektaşlarıma Allah'tan sabır dilerim. Okuldaki arkadaşlarıma da. Sonuna kadar rekabet.

Ne bileyim, bu da böyle gelişine bir blog oldu. Parmak antrenmanı diyebiliriz. Canım sadece blog yazmak istedi.

Böyle de okuyucusuyla barışık, içi dışı birimDİR. "birim" değil.
Bookmark and Share

Hiç yorum yok: