18 Ocak 2010 Pazartesi

How I Met Your Mother - 100. bölüm

Hızımı alamadım ve devam ediyorum.

Geçen Pazartesi günü How I Met Your Mother'ın 100. bölümü yayınlandı. Sezon hesabına göre gidersek sezon 5, bölüm 12. 100. bölüm için de güzel bir numara düşünülmüş hemen, bölümün bir ismi "Girls vs. Suits" olsa da, bir diğer adı da "Musical Number".

Neil Patrick Harris etkileyici bir performans sergilemiş, diziyi izleyen-izlemeyen herkes için gelsin: The Suit Song.

Bookmark and Share

Feysbuk modası: Herkes iç çamaşırını çıkarsın

Merhaba sevgili okur. Geri geldim.

Allahın belası bu finaller bitmiyo bi türlü. Çarşamba günü (6 Ocak 2010) vizeleri bitirdim, takip eden ilk Pazartesi günü (11 Ocak 2010) finaller başladı. Deliricem.


Temsili final sınavı

Neyse, Cuma günü iki tane final geçirdik, daha doğrusu biri bize geçirdi. Ondan sonra kendime üç günlük tatil verdim. Üç günümü de sorumluluk sahibi olmadan, veya özetle yatağıma uzanarak, gece 3'te yatıp akşamüstü 5'te kalkarak, uyanırsam tekrar uyuyarak geçirmeyi planlıyorum.

Dedim ki o arada bir şeyler çiziktireyim. Üstelik fark ettim ki çoğu yazdığım blog'a bu şekilde başlıyorum. Geç kaldım, bloglara göz gezdiriyordum, derken söyleyeceklerim geldi aklıma. "Benim de söyleyeceklerim var" dedim ve aklıma şu geldi, Feysbuk modası. Tüm kadınlar iç çamaşırlarının rengini yazsınmış.

Nasıl bir dikkat çekme çabasıdır bu sevgili okur, bilemedim, anlayamadım. Böyle bir gerçek niye ifşa edilir sevgili okur, üstelik durduk yere? Artniyetlerle bunu yazan var mı bilmiyorum tabi, elbet vardır. Onlara sözüm yok.

Peki biz prostat kanserine dikkat çekmek için ne yapalım, ne dersiniz? İç çamaşırı rengi yazsak olmaz, özentilik olur. Herkes silahının kalibresini yazsa? (açık saçık konuşmamaca şampiyonşip) O da fazla kaçtı be hacım.

Bilmiyorum ya. Barney Stinson'un dünya barışını sağlama metoduna da destek olmak üzere, herkesi iç çamaşırını çıkarmaya davet ediyorum. Veya "naked man" de yapabiliriz.

Fazla mı kaçtı sevgili okur?
Boşver ben de bilmiyorum zaten ne dedim, ne yazdım. Klavye önümde duruyordu, ben rastgele bastım işte...

Bi de format atmaya çalışıyorum, dile kolay 60GB yedek almam lazım. Üstelik Windows XP CD'mi de bulmam gerekiyor daha, finaller + format kafasıyla benden bu kadar.


Temsili format. En son yazın başında format atmıştım, sanırsam böyle bir şey değildi. Pek değişmemiş olsa gerek.

Haydin hayırlı işler.
Bookmark and Share

15 Ocak 2010 Cuma

En güzel günlerimin üç mel'un adamı var





En güzel günlerimin üç mel'un adamı var.
Ben sokakta rastlasam bile tanımayayım diye
En güzel günlerimin bu üç mel'un adamını;

Yer yer tırnaklarımla kazıdım
Hatıralarımın camını


En güzel günlerimin üç mel'un adamı var
Biri sensin,
Biri o,
Biri ötekisi.
Düşmanımdır ikisi.


Sana gelince,

Yazıyorsun,
Okuyorum...
Kanlı bıçaklı düşmanım bile olsa,
İnsanın bu rütbe alçalabilmesinden korkuyorum...
Ne yazık!..
Ne kadar beraber geçmiş günlerimiz var,
Senin,
Ve benim
En güzel günlerimiz...
Kalbimin kanıyla götüreceğim ebediyete ben o günleri...


Sana gelince,
Sen o günleri - kendi oğluyla yatan,
Kızlarının körpe etini satan
Bir ana gibi satıyorsun!

Satıyorsun,
Günde on kâat,
Bir çift rugan pabuç,
Sıcak bir döşek
Ve üç yüz papellik rahat için!

En güzel günlerimin üç mel'un adamı var,

Biri sensin,
Biri o,
Biri ötekisi.
Kanlı bıçaklı düşmanımdır ikisi.

Sana gelince,
Ne ben Sezar'ım,
Ne de sen Brütüs'sün.
Ne ben sana kızarım,
Ne de zat'ın zahmet edip bana küssün...
Artık seninle biz,
Düşman bile değiliz...

Nazım Hikmet
(Sen)

Bookmark and Share

10 Ocak 2010 Pazar

Vepmastır'dan Dev Hizmet: MATLAB Notu Bulunur




Sevgili okur, diyeceksin ki orda terazinin işi ne. Merak etme okur, anlayacaksın. Oku bir hele. Malum, final dönemindeyiz. Çalıştığımız, çalışmadığımız dersler var. Ama iyi bir ortalama tutturmak adına ben Temel Bilgisayar Bilimleri (USİS: 9031130 / Gr. 3) dersime güzel güzel çalıştım.

Çok ayıptır söylemesi, iki gündür not çıkarıyorum. Haldır haldır çalışıyorum yani. Dedim madem nadiren de olsa bir not çıkardım, o zaman halkla paylaşayım, YTÜ'lü, İTÜ'lü kardeşlerimin işini görsün. Blog, eğlenmek güldürmekten çok bir işe yarasın istedim.

Şimdiden başlayan, nereye kadar gittiğini bilmediğim gri yazılardan herhangi bir bölgeye tıklayarak ders notunu indirebilirsiniz.

Dostum emeğine saygı, artı rep dediğinizi duyar gibiyim, o yüzden bunu da es geçmedim ve hemen bu yazının başında görebileceğiniz gibi bir terazi var. Kendisine herhangi bir işlev atamadım, ancak hevesinizi almak üzere tıklayabilirsiniz.

Daha da bu saatten sonra MATLAB Kılavuzu'nu tarayıcının kapağına bastırmasından başka bir işe kullanmam. Yarın da finale girerim, MATLAB'le bütün olayım biter.



Temsili verilen, tutulan söz. Yaparım dediysem yaparım.

Haydi sağlıcakla kal okur.

Emeğime saygı, artı rep. Teraziye tık. Alıntı değildir, kendi emeğimdir. Çalan da şey olsun. Ajdar.
Bookmark and Share

7 Ocak 2010 Perşembe

Ne güzel yılbaşı hediyesisin sen bana

Selamlar sevgili okur.

Uzun süredir seninle buluşamıyoruz. Benim vizeler, bitmek bilmeyen okul maceralarım derken iyice boşladım seni, özür dilerim. Yazmayı planladığım yılbaşı yazımı yazayım.

Yılbaşı güzel oldu ama. Önce aileyle güzel bir yemek, sonra kardeşlerle güzel, eğlenceli geçen bir gece. Mangal partisi, sucuk, gece söylenen pizzayı saymıyorum bile.

İşin ilginç tarafı, ben yılbaşını hatırlamıyorum. Öyle bir hafıza kaybı yaşadım. Geri sayıma yakınken bir televizyon kanalında "ÜÜÜÇ-İKİİİİ" diye sayarken kanalın değiştirildiğini, tekrar "ÜÜÜÇ-İKİİİİ" diye saydığımı, hatta yeni yılı "İKİBİNOOOOOON!!!" diyerek karşıladığımızı hatırlıyorum.

O değil de sevgili okur, çok ayıptır söylemesi ama çok güzel bir yılbaşı hediyem oldu. Ben Fiesta beklerken eve cici mi cici, dizel mi dizel, 1.6 mı 1.6 bir Ford Focus Collection geldi. 2008 model, tertemiz, zaten görür görmez aklımda ne Fiesta kaldı, ne siyah renk araba isteğim. Sadece öyle bir Focus'tu ki o, bütün isteklerimi karşılıyordu aslında. Mükemmel diz mesafesi, 1.6 TDCi motor yanında 109 bg motor gücü, 240 Nm tork - alınmasın ama Fiestacan bunları bana sağlayamayacaktı - alaşımlı jantlar, sis farları, falan falan falan... Efsane kısaca! Babama baya uzun bir süre sarıldım yani o hediyeden sonra.



Temsili yılbaşı hediyesi. Resimde görülen araçla donanım farklılıklarından onlar sorumlu değil bu sefer, gerçekten. Google Images sorumlu.

Uzun süren bekleyişim böyle son buldu sevgili okur. Tabi öncelikle isterim ki hiç servise götürmem gerekmesin, ama götürecek olursam da yetkili servisten başkası nasip olmasın inşallah. Nazar boncuğumuzu da asıcaz yakında.

Unutmadan sevgili okur, sevgili ustamız Murat Akpınar* hakkında yepyeni, taptaze bilgilerim var. Yakında paylaşıcam onları da.

Ha bir de, geç kalmış olmama rağmen, mutlu yıllar dilerim sevgili okur. Başarı ve mutluluk seninle olsun.

Gud bay.
Bookmark and Share